Hz. Adem’den Hz. Muhammed’e kadar gönderilen ilaha vahyin muhatabı insandır. Ancak önceki peygamberlerin her biri yerel ölçekte ve sadece kendi toplumlarına gönderilmiştir. Nitekim bir rivayette Hz. Peygamber şöyle buyurmaktadır: “Önceki peygamberlerden hiçbirisine verilmeyen beş şey bana verildi:.. Benden önceki peygamberler sadece kendi kavimlerine gönderildikleri halde, ben bütün insanlığa gönderildim."
Örneğin Tevrat’ın söyleminin dili, İsrailoğullarıyla sınırlıdır. Buna karşılık Hz. Peygamber’in mesajı tüm insanlığı kuşatmıştır. Kur’an-ı Kerim’e göre Kur’an’ı tebliğ eden elçi Hz. Muhammed tüm alemler için bir uyarıcıdır. Bu yönüyle Hz. Peygamberin risaleti; evrensellik ve süreklilik açısından öncekilerden ayrılır. Bunu biz, gerek Kur’an’da ve gerekse başta hadisler olmak üzere, özellikle Veda Hutbesi’nde: “Ey insanlar, Ey ademoğulları…” şeklindeki ifadelerde görebiliriz.
Kur’an’da geçen ayetlerde ve Hz. Muhammed’in hadislerinde İslam’ın evrenselliğine vurgu yapılır bu ayetler şunlardır:
1. “Kur’an, insanlar için hidayet rehberidir.” (Bakara suresi, 185. ayet.)
2. “(Ey Muhammed!) Seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik.” (Enbiya suresi, 107. ayet.)
Yukarıdaki ayetlerde bildirilen İslam’ın evrenselliği, Hz. Peygamber’den gelen rivayetlerde de dile getirilmiştir:
“Ben kırmızı ve siyah, herkese peygamber olarak gönderildim.” (Müslim “Mesacid” 3.)
İslam’ın evrenselliğini üç noktada ele alabiliriz:
1. İslam, hükümleri tüm zamanlar için geçerli olan bir dindir. Hükümleri, belirli bir zaman dilimiyle sınırlı değildir.
2. İslam’ın kuralları belirli belirli bir bölge ya da ülkede değil dünyanın her yerinde yaşayan insanlar için geçerlidir.
3. İslam’ın bir başka evrensel yanı belirli bir topluma, ırka, insan grubuna değil, tüm insanlara gönderilmesidir. İslamiyet Arap, Türk, Çinli, Hindistanlı, zenci, beyaz ayrımı gözetilmeksizin tüm insanlara hitap eden bir dindir.Özetle, İslam’ın evrensel ölçekte getirdiği değerler sistemi, belirli bir zaman, belirli bir kültürel çevre ve belirli şartlarla sınırlı olmayıp kıyamete kadar bütün zamanlar için geçerlidir. İşte bu ilahi mesajın içerdiği değerler sistemini tebliğ için görevlendirilen bir elçi olarak Hz. Muhammed de Kur’an’da Allah’ın bütün evrene bahşettiği rahmetin bir delili ve peygamberlerin de sonuncusudur.İslâm dini, son dindir, İslâm dini’nden başka din gelmeyecek, hükümleri kıyamete kadar devam edecektir. İslâm dini’ni insanlara tebliğ eden Hz. Muhammed (sav) son Peygamberdir, ondan sonra başka peygamber gelmeyecektir.İslâm evrensel bir dindir. Önceki peygamberlerin tebliğ ettikleri dinler, belirli milletlere geldiği halde İslâm dini, bütün dünya milletlerine gönderilmiştir.İslâm dini’nin hükümleri bütün insanların ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde mükemmeldir. Bu sebeple başka bir dine ihtiyaç kalmamıştır.İslâm dini, kendinden önce Allah tarafından gönderilen peygamberleri ve ilâhi kitapları tasdik eder.İslâm dini, önceki peygamberlerin tebliğ ettiği dinlerin hükümlerini yürürlükten kaldırmıştır. Çünkü onlar, belirli milletlere sınırlı zamanlar için gönderilmişti. Halbuki İslâm dini, bütün milletlere gönderilen ve kıyamete kadar değişmeden devam edecek olan Din’dir. İslâm dîni, Allah'ın, son peygamberi Hz. Muhammed (asm) vasıtasıyla bütün insanlara gönderdiği en son ve en mükemmel dindir. İslâm'ın gelmesiyle, diğer dinlerin hükmü sona ermiştir. İslâm dînini kabul eden kimseye Müslüman denir. İslâm'ın en son ve Allah katında yegâne mûteber din olduğu, Kur'an-ı Kerim'de şu şekilde belirtilir:"Bugün sizin dîninizi sizin için kemâle erdirdim. Sizin üzerinizdeki nîmetimi (lütuflarımı) tamamladım ve size din olarak İslâm'ı seçtim (yalnız İslâm'dan razı ve ondan hoşnûd oldum).
0 Yorumlar
reklam iletişim için eposta : uguragirgol@gmail.com